MUAYENE KATILIM ÜCRETLERİNDEKİ ARTIŞ VE ECZANELERİN ÜZERİNE BİNEN HAKSIZ TAHSİLAT YÜKÜ
MUAYENE KATILIM ÜCRETLERİNDEKİ ARTIŞ VE ECZANELERİN ÜZERİNE BİNEN HAKSIZ TAHSİLAT YÜKÜ
Sağlık hizmetleri, Anayasa ile güvence altına alınmış temel bir haktır. Her bireyin, ekonomik durumuna bakılmaksızın eşit ve erişilebilir sağlık hizmetine ulaşması gerekmektedir. Ancak, 25 Ocak 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan düzenleme ile muayene katılım ücretlerinde ciddi artışlar yapılmıştır:
• Devlet hastanelerinde muayene katılım ücreti 6 TL’den 20 TL’ye,
• Eğitim ve araştırma hastanelerinde 7 TL’den 45 TL’ye,
• Üniversite hastanelerinde 8 TL’den 45 TL’ye,
• 2. ve 3. basamak özel hastanelerde 15 TL’den 50 TL’ye yükseltilmiştir.
Bu zamlar, doğrudan vatandaşın sağlık hizmetine erişimini zorlaştırmakta ve hastaların muayene sonrası ilaca ulaşmasını sekteye uğratmaktadır. Daha da önemlisi, bu ücretlerin tahsilatı yine eczaneler üzerinden yapılmaktadır.
ECZANELER, 20 YILDIR DEVLET ADINA TAHSİLAT YAPIYOR VE MAĞDURİYET YAŞIYOR
Yaklaşık 20 yıldır, eczaneler devlet adına muayene katılım ücretlerini tahsil eden bir aracı kurum haline getirilmiştir. Bu uygulama, hem hastaların hem de eczacıların mağduriyet yaşamasına neden olmaktadır.
Özellikle ekonomik sıkıntıların derinleştiği bu dönemde, muayene ücretlerindeki artış nedeniyle birçok hasta eczaneye geldiğinde ödeme yapmakta zorlanmakta, kimi zaman eczanesine veresiye yazdırmakta, kimi zamanda reçetesinin karşılanmasını istememekte ve tedavisine ulaşamamakta ve hastalarımız mağdur olmaktadır. Bu mağduriyetin sonucunda, hastalar ilaçlarına ulaşmada gecikme yaşarken, eczaneler de finansal olarak zorlanmaktadır.
ECZANELER ÜZERİNDEN TAHSİLAT, EKONOMİK VE İDARİ OLARAK SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİLDİR
• POS cihazı komisyonları: Hastaların büyük çoğunluğu, muayene katılım ücretlerini kredi kartı ile ödemektedir. Ancak, bankalar eczanelerden her işlem için komisyon almaktadır. Bu komisyonlar nedeniyle, eczacı devlet adına yaptığı tahsilattan zarara uğramaktadır.
• Tahsilat süreci zaman kaybı yaratmaktadır: Günlük binlerce eczanenin iş yükü, ilaç temini ve danışmanlık hizmetleri üzerine kurulu olmalıdır. Ancak, tahsilat işlemleri, eczacıları asıl görevlerinden uzaklaştırmakta ve bürokratik angarya yaratmaktadır.
• Hukuki ve finansal risk: Bazı hastalarımız bu ödemenin eczanenin kendi geliri olarak anlayıp ödeme yapmayı sorgulamakta veya hastanelerdeki muayene süreçlerine dair yanlış anlamalar nedeniyle eczanelerle tartışmalara girmektedir. Bu, sağlık hizmetinin doğasına aykırı bir ortam oluşturmaktadır.
Tüm bu nedenlerle, eczanelerin bir tahsilat merkezi gibi görülmesi sonlandırılmalı, asıl fonksiyonuna geri döndürülmelidir.
ECZACILAR TAHSİLAT MERKEZİ OLMAMALI, SÖZDE DEĞİL ÖZDE 1. BASAMAK SAĞLIK HİZMETİ SUNUCUSU OLMALIDIR
Eczaneler, tahsilat yapan bir finansal kurum değil, birinci basamak sağlık hizmet sunucusu olmalıdır.
Eczanelerin temel misyonu ilaç temini ve danışmanlık hizmetleri sunmak olmakla birlikte, dünyada birçok gelişmiş sağlık sisteminde eczaneler birinci basamak sağlık hizmet sunucusu olarak görev yapmaktadır. Türkiye’de de eczanelerin hizmet alanı genişletilmeli, sağlık sistemine daha etkin katkı sunabilecekleri bir yapı oluşturulmalıdır.
Bu kapsamda eczanelerde:
• Aşı uygulamaları
• Kronik hastalık yönetimi ve takibi (diyabet, hipertansiyon gibi hastalıklar için düzenli kontrol ve bilgilendirme)
• Sağlıklı yaşam danışmanlığı
• İlaç kullanım eğitimleri
• Hasta güvenliği ve ilaç etkileşim analizleri
• Hastalara yönelik bireysel ilaç takip sistemleri
gibi önleyici ve koruyucu sağlık hizmetleri sunulmalıdır.
Bu hizmetlerin sunulması karşılığında, eczacılara “meslek hakkı tarifesi” uygulanmalı, bu hizmetlerin ekonomik sürdürülebilirliği sağlanmalıdır.
Eczaneler, sağlık sisteminin en kolay erişilebilen noktalarıdır. Halk ile doğrudan temas eden, sağlık danışmanlığı sunan eczacılar, finansal tahsilat yüküyle meşgul edilmemeli, asıl görevlerine odaklanmalıdır.
Eczacılar olarak, halk sağlığını önceleyen, sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliğini artıran ve mesleğimizin itibarını koruyan düzenlemelerin hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Eczaneler, hasta ile doğrudan temas eden sağlık noktalarıdır. Bu noktaların tahsilat birimi olarak değil, koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerinin sunulduğu merkezler olarak görülmesi gerekmektedir.
✔️ Muayene katılım ücretleri doğrudan SGK tarafından tahsil edilmelidir ve hatta kaldırılmalıdır.
✔️ Eczanelerin, hastalarla muayene katılım ücretleri sebebiyle finansal bir ilişki kurmak zorunda bırakılmasına son verilmelidir.
✔️ Eczaneler, kronik hastalık takibi, aşı uygulamaları, ilaç danışmanlığı gibi sağlık hizmetleri için yetkilendirilmeli ve bu hizmetlere meslek hakkı tarifesi getirilerek, eczacıların sunduğu sağlık hizmetleri güvence altına alınmalıdır.
Eczacılar olarak, hastaların sağlığa erişimini kolaylaştıran, meslektaşlarımızın mağduriyetini önleyen ve sağlık sistemini daha sürdürülebilir hale getiren çözümler için yetkilileri harekete geçmeye davet ediyoruz.
Ecz. Erol Afacan
Çorum Eczacı Odası Başkanı